Orjinal Adı : Some Girls Bite
Yazar : Chloe Neill
Serinin Adı : Chicago Vampirleri / Chicago Vampires
Seri Kitap Numarası : 1
Tür : Fantastik, Paranormal , Genç-Yetişkin, Romantik
Tür : Fantastik, Paranormal , Genç-Yetişkin, Romantik
Yayıncı : Optimum Kitap
Fiyatı : 18 TL
Sayfa Sayısı : 408
Yayın Tarihi : Ağustos 2012
Söz verdiğim üzere Bazı Kızlar Isırır yorumuyla karşınızdayım.
Kitabı çıktıktan bir ay sonra falan Karşıyaka-çarşının ara sokaklarında tabelası bili olmayan bir kitapçıdan almıştım. Çok küçük bir kitapçı son zamanlarda yenileme yapıyorlardı, şu an ne durumda bilmiyorum ama İzmir'de oturanlardan uğramak isteyen olursa yerini tarif edebilirim. Fiyatları da çok uygun. :)
Kitap feci derecede eğlenceliydi. Daha Optimum Kitap kurulmamışken kitabın kapağını Goodreads'te görüp konusunu okuyunca güzel kitap keşke birileri haklarını alsa da Türkçe çıksa kitap demiştim. İngilizce kitap okumayı sevmiyorum efenim, sanki tam anlamıyormuşum gibi geliyor - ki tam anlamıyorum zaten.
İtiraf ediyorum, beni en başta kendine çeken Merit'in yüksek lisans öğrencisi olmasıydı, konusu, kapağı ya da arka kapak yazısı değil. Kendime daha bir yakın gördüm Merit'i. Kitabın girişinde bunu açıkladığı için burada söylemekten çekinmiyorum; Helen, Merit'in yüksek lisans kaydını sildiklerini söylediklerinde Helenn'i duvardan duvara vurmak istedim. Çalış çabala sonra biri gelip hepsini berbat etsin falan filan. Neyse ki Merit ve benim düşünce yapımız birbirine benziyor. :) Merit sağlam bir karakter duruşuyla davranışlarıyla genellikle asi bir çizgi çizmesine rağmen önemli durumlarda boyun eğip susmasını biliyor, yani kimi zaman. :D
Ethan'ın kalbimi çaldığı an Merit'le ilk yakınlaşma anlarında ki yaptıkları konuşmaydı. Merit'e söylediği şeyle şok oldum resmen. Kitabı okuduğunuzda neden bahsettiğimi anlayacaksınız. ;) işte o noktadan sonra benim için Ethan'ın sözlük karşılığı "Romantik vampirlere tepki olarak yazılmış kitap karakteri." :D Değişik bir vampir Ethan, şu ana kadar karşılaştığımız tonlarca vampirin arasından sıyrılmasının ve benim için özel vampir karakterler arasına girmesinin nedeni de bu.
Aslında bahsetmek istediğim başka karakterler de var ama kitabın büyüsünü bozmadan nasıl yaparım bilmiyorum. Yine de vampirlerin katana (katana : geleneksel japon kılıcı) kullanmaları çok havalıydı demeden geçemeyeceğim - ki bu da spoiler (ipucu) sayılmaz sanırım. :) Bir de sonlara doğru bir sahne var ki, evlerin toplandığı, dillere destandı. Neyse sustum ben. :D
Sonuç itibariyle kitabı feci sevdim, okurken de çok eğlendim. İkinci kitabı da bir kaç gün önce bitirmiştim. Onun yorumunu da bugün yarın yaparım.
Bekleyin... :P
Yayın Tarihi : Ağustos 2012
Beni öldürdüler. Beni iyileştirdiler. Beni dönüştürdüler.
Doğru tabii, bir yüksek lisans öğrencisinin hayatı tam anlamıyla göz kamaştırıcı olamazdı ama sonuçta o benim hayatımdı işte. Ve Chicago vampirleri dünyaya varlıklarını açıklayana, ardından serseri bir vampir bana saldırana kadar gayet de iyi gidiyordu. Ama o serseri, kanımdan sadece bir yudum almıştı ki başka bir kan emici geldi ve onu korkutup kaçırdı. Ve bu yeni gelen, hayatımı kurtarmanın en iyi yolunun, beni yaşayan bir ölüye çevirmek olduğuna karar verdi.
Sonradan öğrendim ki, beni kurtaran kişi Cadogan Evi'ndeki vampirlerin lideriymiş. Artık tez araştırmamı, Kenwood'da bulunan ve Ethan Sullivan'ın boyunduruğu altındaki vampirlerle dolu bir malikâneye nasıl ayak uydurulacağı üzerine yapıyordum. Tabii ki uzun boylu, yeşil gözlü, dört yüz yaşında bir vampir olarak yüzyılların kazandırdığı cazibeye de sahipti Sullivan ama ne yazık ki benim sadakatimi ve hizmetimi de bekliyordu. Gerçek buydu...
Fakat gelişmekte olan güçlerim (birdenbire bazı silahlara şaşırtıcı derecede yatkınlığım olduğunu öğrenmem), rahatsız edici bir güneş ışığı alerjisi ve Ethan'ın tutumu endişelerim arasında son sıradalardı. Biri hâlâ beni öldürmek istiyordu. Bu beni ısıran Serseri vampir mi yoksa rakip evlerden bir vampir miydi? Ya da meşale taşıyanlar vampir çetesinden biri miydi?
Chicago'nun gece hayatına kabul edilmem bir savaşın belki de ilk kıvılcımı olacaktı. Ve birilerinin kanı dökülecekti.
Söz verdiğim üzere Bazı Kızlar Isırır yorumuyla karşınızdayım.
Kitabı çıktıktan bir ay sonra falan Karşıyaka-çarşının ara sokaklarında tabelası bili olmayan bir kitapçıdan almıştım. Çok küçük bir kitapçı son zamanlarda yenileme yapıyorlardı, şu an ne durumda bilmiyorum ama İzmir'de oturanlardan uğramak isteyen olursa yerini tarif edebilirim. Fiyatları da çok uygun. :)
Kitap feci derecede eğlenceliydi. Daha Optimum Kitap kurulmamışken kitabın kapağını Goodreads'te görüp konusunu okuyunca güzel kitap keşke birileri haklarını alsa da Türkçe çıksa kitap demiştim. İngilizce kitap okumayı sevmiyorum efenim, sanki tam anlamıyormuşum gibi geliyor - ki tam anlamıyorum zaten.
İtiraf ediyorum, beni en başta kendine çeken Merit'in yüksek lisans öğrencisi olmasıydı, konusu, kapağı ya da arka kapak yazısı değil. Kendime daha bir yakın gördüm Merit'i. Kitabın girişinde bunu açıkladığı için burada söylemekten çekinmiyorum; Helen, Merit'in yüksek lisans kaydını sildiklerini söylediklerinde Helenn'i duvardan duvara vurmak istedim. Çalış çabala sonra biri gelip hepsini berbat etsin falan filan. Neyse ki Merit ve benim düşünce yapımız birbirine benziyor. :) Merit sağlam bir karakter duruşuyla davranışlarıyla genellikle asi bir çizgi çizmesine rağmen önemli durumlarda boyun eğip susmasını biliyor, yani kimi zaman. :D
Ethan'ın kalbimi çaldığı an Merit'le ilk yakınlaşma anlarında ki yaptıkları konuşmaydı. Merit'e söylediği şeyle şok oldum resmen. Kitabı okuduğunuzda neden bahsettiğimi anlayacaksınız. ;) işte o noktadan sonra benim için Ethan'ın sözlük karşılığı "Romantik vampirlere tepki olarak yazılmış kitap karakteri." :D Değişik bir vampir Ethan, şu ana kadar karşılaştığımız tonlarca vampirin arasından sıyrılmasının ve benim için özel vampir karakterler arasına girmesinin nedeni de bu.
Aslında bahsetmek istediğim başka karakterler de var ama kitabın büyüsünü bozmadan nasıl yaparım bilmiyorum. Yine de vampirlerin katana (katana : geleneksel japon kılıcı) kullanmaları çok havalıydı demeden geçemeyeceğim - ki bu da spoiler (ipucu) sayılmaz sanırım. :) Bir de sonlara doğru bir sahne var ki, evlerin toplandığı, dillere destandı. Neyse sustum ben. :D
Sonuç itibariyle kitabı feci sevdim, okurken de çok eğlendim. İkinci kitabı da bir kaç gün önce bitirmiştim. Onun yorumunu da bugün yarın yaparım.
Bekleyin... :P
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder