Ney, sesiyle de, kendisine verilen nefesi büyülü melodilere dönüştürmesiyle de diğerlerinden ayrılan, çok özel bir enstrüman. Ney dinlemek bana daima huzur vermiştir. Ülkemizde çok değerli neyzenler var ama ben neyi özellikle Mercan Dede’den dinlemeyi seviyorum. Son günlerde de, sanatçının yeniden düzenlediği “Yağmur Yağar Taş Üstüne” adlı türküde buluyorum neyin o büyülü sesini.
Henüz dinlememiş olanlar için bu eserin hikayesini anlatmak isterim. Mercan Dede, geçtiğimiz günlerde Damla Su ile ortak bir proje gerçekleştirmiş. Damla Su, bu proje için ünlü neyzeni Uludağ’daki kaynağına götürmüş. Mercan Dede daha önce de “Su” adlı albümünde suyun tınılarından ilham almıştı biliyorsunuz. Fakat bu kez, doğanın kalbine yolculuk yapmış ve suyu kaynağında dinlemiş. Sonra stüdyoya dönüp su ve doğa seslerini tek tek notaya çevirerek “Yağmur Yağar Taş Üstüne” adlı türküyü yeniden yorumlamış.
Düzenlemede, ilk başta da bahsettiğim gibi, kulağa ilk gelen enstrüman ney. Zaten Mercan Dede Uludağ’a yaptığı yolculuk sırasında da sık sık mola verip ney üflemiş. Türküde neyden başka kabak kemane ve aqua drum kullanılmış. Bu arada hayranlarının da bileceği gibi, Mercan Dede sufi müziğini genelde yerel enstrümanlar ve elektronik müzikle de harmanlar. Ancak sanatçı bu eserde elektronik müziğe yönelmemiş. Türkünün orijinal tadından uzaklaşmamak için olsa gerek diye düşünüyorum…
Uzun sözün kısası, Mercan Dede ve Damla Su işbirliği ile ortaya çıkan bu eser gerçekten rüya gibi olmuş. Dinlerken ney sizi doğanın kalbine alıp götürüyor. Doğal kaynak suyunun yolculuğuna eşlik ediyorsunuz. Ee, projenin adını boşuna “Suyun Seyahatnamesi” koymamışlar, değil mi? Hadi dinleyelim:
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder