Orijinal Adı : Graceling
Yazar : Kristin Cashore
Serinin Adı : Yedi Krallık
Seri Kitap Numarası : 1
Tür : Fantastik, High Fantasy
Tür : Fantastik, High Fantasy
Yayıncı : Pegasus Yayınları
Fiyatı : 20 TL
Sayfa Sayısı : 469
Yayın Tarihi : Ağustos 2011
Yayın Tarihi : Ağustos 2011
Katsa sadece ellerini kullanarak bir insanı öldürebilme becerisine sahiptir. Olağanüstü bir hünerle doğan, nadir insanlardan birisi, bir Yetenekli’dir. Kralın yeğeni olduğu için ayrıcalıklı bir hayat yaşaması gerekirken, Öldürme Yeteneği sebebiyle kralın hizmetindeki bir kiralık katil olmak zorunda kalmıştır. Katsa, Savaşma Yeteneği olan Prens Po’yla tanışınca hayatının değişeceğinin henüz farkında değildir. Po’yla dost olacaklarını hayal etmemiştir. Kendi Yeteneği ile ilgili yeni bir gerçeğin açığa çıkacağını ve çok uzaklarda, dehşet verici bir tehlikenin kol gezdiğini ise aklından dahi geçirmemiştir.
Herkese merhaba!!!
Dün mükemmel bir pazartesiydi. Olağanüstü bir başlangıç ve daha da güzelleşen bir devamla sürerken akşama doğru Pegasus Yayınları'nın facebook sayfasında gördüğüm bir afişle havalara uçtum diyebilirim. Yani o an da akademik bir makalenin ortasında yazar tıkanması yaşadığımı ve hocam dahil ufak bir çalışma grubuyla birlikte olduğumu düşünürsek mecazi bir havalara uçma durumuydu. :D
Uzun bir süredir aklıma geldikçe Pegasus Yayınlarının duvarına yazdığım 3 seri vardı. Temeraire Serisi, Yedi Krallık Üçlemesi ve Cassandra Palmer Serisi. Her serinin son kitabı çıkalı 2 yıl ya da daha fazla olduğu için ufaktan umutlarım kırılmaya başlamıştı. Bir kaç arkadaşa ilk kitapları göndererek ya da aldırarak okur sayısını ve doğal olarak yayınevi için baskı sayısını da artırmayı da denemedim değil. En son gerçekten bu saydığım serilerden daha kötü olmasına rağmen 2ci kitabı yayınlanan bir seriyi de görünce tamam bu son nokta artık ingilizcesini bulup okumak lazım demiştim. Hatta Fire ve Bitterblue yani serinin 2 ve 3. kitapları için yakın zamanda yurtdışına gidip gelicek bir arkadaşa sipariş bile vermiştim. Sonra dün afişi gördüm. Kitapların kapakları orijinal olarak değiştirilmiş ve ciltli olarak çıkıcak gibi görünüyor ki Pegasus'un yaptığı cilt ve kapak işleri bence piyasada olanların en iyisi. Mat kapakları seviyorum. :) Dedim ki bu güzel olay uzun süredir aklımda olan bir gönderiyi hak eder. Ve işte Yedi Krallık üçlemesinin ilk kitabı Yetenek yorumu için karşınızdayım!!! :)
Yetenek tekrar tekrar okuduğum kitaplar arasındaki yerini uzun zaman önce almış bir kitap. Okuma sevgimi yüzüklerin efendisiyle kazandığımı düşünürsek, kılıcını beline, yayını ve sadağını sırtına asıp atının üzerine atlayan karakterlere karşı özel bir ilgim var. Paranormal dünyayı sevsem de Epic Fantasy türüne daha yakınım. Bu kitabı da o yüzden almıştım. Fakat beklediğimin çok ötesinde çıktığını heyecanla belirtmek isterim. Alacakaranlığın çıkışıyla yayınevlerinin hemen hemen hepsi fantastik türü için paranormal kitaplara yöneldiği zamanlardı. Ortada vampir ve kurtadamdan bol bir şey yok. Hangi kitaba elinizi atsanız durum hep aynı. Kötü bir şey olduğunu söylemiyorum ama aynı tarz kitaplar bir noktadan sonra insanı boğuyor. Yetenek bu arada benim için kızgın kumlardan serin sulara atlamak gibiydi. İçimdeki velet tahta kılıcını beline bağladı, bir sadak ok ve yayını sırtına attı, çizmelerini giyip öbür tarafta bir at bulmak umuduyla kitabın içine atladı. :)
Yedi Krallık'a girmeye hazırsanız başlayalım. Kılıçlarınızı hazırlayın, haritalar benden. ;)
Yedi Krallık diyarı adından da anlaşılabileceği üzere 7 Krallığa bölünmüş durumda,
- Middluns
- Wester
- Nander
- Sunder
- Estill
- Monsea
- Lienid
Leydi Katsa, Middluns'un zalim Kralı Randa'nın yetenekli yeğeni.Yetenekli demişken iyi bir leydi olmaktan, dikiş nakış yapıp taliplerine gülümsemekten bahsetmiyorum. Onun yeteneği ona dokunan insanları öldürmek. Zalim bir kralsanız Tanrıdan başka ne dileyebilirsiniz ki zaten. Katsa çocukluğundan beri kralı için nasıl daha iyi bir şekilde çalışabileceğine dair eğitim almış. Kral birilerine ders vermek istediğinde Katsa'yı gönderiyor ama Katsa'nın Yedi Krallık'ta korkulan biri olmak istediği pek söylenemez. Kendisi aynı zamanda Kral Randa'ya karşı direnen Konseyin kurucusu. Elbette ki Kral Randa'nın bundan haberi yok. Bir görev için çıktıkları bir yolculukta aynı zamanda küçük ekibiyle beraber Konsey için bir görevi de yapmak isterler ve her şey böyle başlar. Altınlarıyla zengin ve küçük bir ada da kurulu olduğu için diğer ülkelerden tamamen bağımsız kendi halindeki bir ülke olan Lienid'in Prensi yani Lienid Kralının babası kaçırılmıştır. Konsey onu kurtarmaya niyetlidir, Randa'nın mucit oğlu, Katsa'nın kuzeni Prens Raffin'in icatları ve Katsa'nın dövüş yeteneklerinin yardımıyla kurtarırlar da. Fakat saraydan çıkarken Lienid'den bir yetenekliyle karşılaşır. Onu öldürmeden bırakıp Konsey'in geleceğini Kral Randa'ya karşı tehlikeye atmış olsa da bu kişi Lienid'in yetenekli ve en küçük prensi Prens Po'dan başkası değildir. Prens Po büyükbabasını ve neden kaçırıldığını bulmaya kararlıdır.
Elimizde bir leydi ve bir prens varken tahmin edildiği üzere aralarında oluşabilecek bir romantizmde oluyor illaki ama bence kitabın en ilgi çekici noktası iki yeteneklinin birbiriyle dövüştüğü noktalardı. Karakterler içinize kadar işliyor. Özellikle Katsa'nın Randa tarafından yetiştiriliş biçimi göz önüne alındığında Katsa'nın kendini vahşi bir köpekten farksız görüşü, sık sık bunun üzerine düşünmesi ve buna göre davranmaya kendini yönlendirmesi bazen insanın içini parçalıyor. Prens Po ise Katsa'nın tam tersi. Hayatta isteyebileceği her şeye sahip ve daha fazlasında, mesela babasının krallığında, gözü olmayan biri. Sevgi dolu ama kararlı bir karakter. En önemlisi birisiyle, ya da Katsa'yla, nasıl dalga geçeceğini çok iyi biliyor. :) Kitapta olaylar akarken bir yandan da Katsa'nın kişiliğinin gelişip değişmesini, kendini gerçekten bulmasını, yeteneğiyle nasıl başa çıkabileceğini öğrenmesini izliyoruz. İşte tüm bu sebeplerden dolayı kitabın kurgusu çok iyi. Şu anda nedenini açıklayamasam da kitabın sonundan feci şekilde etkilemiştim. Her seferinde de etkilenmeye devam ediyorum. Yani sona geldiğinizde ne hissedeceğinizi bilmiyorsunuz. Elinizde kitap, mutlu olmak ve üzülmek arasında bir karar vermeye çalışıyorsunuz sadece. Unutmadan kitap her ne kadar Katsa ve Po'yu anlatıyormuş gibi görünse de ikinci ve üçüncü kitaplar için bir giriş niteliği taşıyor.
Kitabı okumayanlar için biraz daha bekleyip yeni kapaklar la almalarını tavsiye ederim. Eğer kitabı zaten almışlar arasındaysanız, kitaplığınızdan çıkarıp tekrar okumaya başlasanız iyi edersiniz çünkü kitabın film hakları 2013'te alındı ve yakında Katsa ve Po'yu beyaz ekranda izleme fırsatımız olacak. ;)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder