Ben geldim!!!
Aslında bu kargo bir süre önce gelmişti ama yoğun geçen bir tur dönemi ve okul işleri nedeniyle mart ayı boyunca hatta şubat sonlarından beri doğru dürüst bir şey yazamadım. Dönüşüm efsanevi olucak ama önce bu cici kitaplarla başlayalım.
Efenim duyan var, hala duymayanda varsa diye açın kulakları, yepisyeni bir yayınevimiz daha oldu. Elf! Şahsen adlarını ve logalarını pek bir sevdim. Yukarıda gördüğünüz kitaplar yayınevinin çıkan ilk 3 kitabı. Şu aralar Alice Ölüler Diyarında kitabının ikincisi olan Öldüren Aynanın İçinden ve bambaşka bir serinin ilk kitabı Uyuyan Güller ile pek bir meşguller.
Şu an son turda bitirmeye vakit bulamadığım Yıldız Geçidi'ne tam gaz devam ediyorum. Bitirir bitirmez Karanlığa Doğru'ya başlama niyetindeyim ama bir türlü karar veremedim. Tam bu sebepten dolayı, yan tarafa bir anket koysam da siz bana bir yardım ediverseniz hangi kitabı okuyacağıma diye düşündüm. :) Hadi bakem pamuk eller farelerin üstüne! Üçlüden en merak ettiğinizi tıklayın. :) Aşağıya kitapların arka kapak yazılarını da ekleyeyim. Anket bir hafta açık kalacak, en yüksek oyu alan kitapla da okumaya başlarım ;) Ayrıca aranızda okuyanınız varsa da yorumları yazının altına bekliyorum!! :)
Bu arada kitapları bana gönderen Elf yayınlarına çok teşekkürler. Merak edenler yandaki teşekkürler kısmından facebook sayfalarına ulaşabilirler. ;)
Arka Kapak Yazıları
Bildiğimiz kadarıyla uygarlık on beş yıl önce sona ermişti, Deadland denilen verimsiz boş arazi miras olarak kalmıştı geriye ve hayatta kalan insanlar için yeni bir terör tehdidi vardı- ölü yiyenler ordu Biters…
On beş yaşındaki Alice tüm hayatını Deadlandda geçirmişti, onun eğitimi Biterslere karşı hayatta kalmak için silah ve bıçakları en iyi nasıl kullanacağı derslerinden oluşmaktadır. Bir gün Alice bir Biters toprakta bir deliğe girip ortadan kaybolduğunu görür ve Biterslerin efsanevi yer altı üslerini aramak için onu takip eder. Alice burada Deadlandda yaşayan tüm insanlığın ve kendi hayatını sonsuza dek değiştirecek aksiyon dolu bir maceranın içine sürüklendiğini fark eder.
22. yüzyılda yaşanan İkinci İç Savaş, Amerika Birleşik Devletleri'ni yeryüzünden tamamen silmiştir. Bir zamanların görkemli şehri New York'tan geriye kalan şey, savaşı bitiren nükleer bombaların mutasyona uğrattığı Köle Avcıları ve insanlıklarını tamamen yitirmiş vahşilerin kontrolündedir. Şehrin dışına avlanmaya çıkan bu çeteler, en büyük eğlenceleri olan Arena Bir için yeni kurbanlar arar. Bu çetelere esir düşenlerin, akla gelebilecek en barbar yöntemlerle dövüşmeye zorlandıkları Arena'nın sadece tek bir kuralı vardır, kimse hayatta kalmayacak.
İç Savaşın dehşetinden kaçırdığı kız kardeşi Bree ile Catskill Dağları'nda yaşayan 17 yaşındaki Brooke, bir Deniz Piyadesinin kızıdır. Babasının verdiği eğitimler sayesinde uzun bir süredir Köle Avcıları ve yaban hayatın zorluklarıyla başa çıkmayı başarmış olan Brooke'un ufak bir dikkatsizliği, kız kardeşinin Köle Avcıları'nın eline düşmesine neden olur.
Duyduğu büyük vicdan azabıyla, kız kardeşini kaçıranların ardından yollara düşen Brooke'a tıpkı kendisi gibi kardeşi elinden alınan Ben de katılır. New York'un kalbine uzanan araba takipleri, silahlı çatışmalar ve kanlı dövüşlerle örülü bu yolda, Brooke ile Ben arasında gelişen hisler, zor kararların ve fedakarlıkların karşısında dayanabilecek midir?
Ve en önemlisi, bu ikili kendilerini Arena'nın dehşetinden kurtarabilecek midir?
Acı büyüsü, bundan çıkarılan güçle sağlanan enerji ve bunu elde etmenin bedelini canlarıyla ödeyen, çoğu kız, yüzlerce çocuk.Hazır başlamışken yakında gelicek kitaplarında kapaklarını koyayım sizin için :)
Aşağıdakiler ve yukarıdakiler, tıpkı bugün dünyamızda yaşananlara benzer türde bir ilişki içindeler. Yukarıdakilerin rahat yaşamı için feda edilen aşağıdaki insanlar onların kanını ve canını emen yukarıdaki egemen güç aşağıdakileri, hele de bunlar çocuklarsa, inançlarıyla kandırmanın korkunçluğu, işledikleri günahların kefaretini acı çekerek ödemenin kandırılmışlığı ve ilk başta salt kendi ailevi nedenleriyle yola çıkarak, bu acıya son vermeye çalışan hergele, günlük yaşayan bir kahraman. sonunda yaşamının bir yerinde dişe dokunur bir şeyler yapmakta olduğunun farkına varan bir hovarda, ilginç olduğu kadar, tüyler ürpertici öğeleri de olan bir çağdaş masal.
Yakında!!
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder