Düşünceler zamanla bulanıklaşıp kaybolur ama gözler hiçbir şeyi unutmaz...
Orijinal Adı : Anna Dressed in Blood
Yazar : Kendare Blake
Serinin Adı : Anna
Seri Kitap Numarası : 1
Tür : Korku, Genç-Yetişkin, Paranormal
Tür : Korku, Genç-Yetişkin, Paranormal
Yayıncı : Martı Yayınları
Fiyatı : 19 TL
Sayfa Sayısı : 350
Yayın Tarihi : Şubat 2014
Yeni turumuzdan merhabalar!!
Farklı bir tarzla yeniden karşınızdayız. Anna Dressed in Blood bir süredir dikkatimi/dikkatimizi cezbenden bir kitaptı, merak ettiğim kitaplardan birini daha turlamış olmaktan mutluyum. :D Bazı nedenlerle kitabı bir posta yarıya kadar okuyup sonra bugün tekrar başlamam gerekti ve an itibariyle biraz geç olsa da bitirdim kendisini! Hurra hurra hey!! :P
Kitap hakkında aklımda sürekli değişen düşünceler var. O sebepten karakter analizinden çok bu evreleri paylaşmak istiyorum sizinle. :D Kitabı ilk gördüğümde sadece Anna hakkında bir kızcağızın ölümü hakkında bir şeyler okuyacağımızı, her şeyin Anna hakkında olacağını işin onunla başlayıp onunla biteceğini düşünmüştüm. Yanılmışım! İlk başladığımda, ağır derece bir Supernatural fanı olarak, Supernatural kitabı okuyor gibi hissettim. Cas, bizim Dean, Sam hiç doğmamış, Dean annesiyle birlikte hayalet avlıyor gibi. Diziyi izleyenler bilir sürekli bir yerden bir yere taşınma ve hayalet hakkında bilgi toplayıp, hayaletin olduğu yerden geçme gibi durumlar var. Hatta aklıma ilk bölümde otoyolda otostop çekip insanların arabalarına binen, onları evlerine götüren hayalet geldi direk. Ki kitapta bir otoyola musallat olan bir hayaletle başlıyor hikaye. Kitapları okurken çoğu insan gibi benimde olacak olaylar için kitap boyunca karakterler hakkında bir yol haritası çizme alışkanlığım var. Bende böyle başladım yola, gayet mantıklı ve güzel bir yol çizmiştim kendime ama yazar sağ olsun 2-3 bölümde bir beni ani köşelerden dönmeye zorladı. Tam "tamam ya bu şekilde olucak işte" değim an bir sonraki sayfada başka bir şey çıktı önüme. Bu arada kitabı okumaya devam ederken supernatural sahneleri beliriyor gözümün önünde, Anna ortaya çıktıktan belli bir süre sonra, yine Supernatural'da Bobby sonrası Hayaletli Ev bölümü geldi aklıma. Acaba Anna konaktaki o adam gibi birimi dedim. (Şu noktada Supernatural izlememiş insanların yazıya garip gözlerle baktığını görebiliyorum ve üzgünüm :/) Neyse işte zikzaklar çize çize kitabı bitirdim.
Kitabın en güzel yanı tahmin edilebilir olmamasıydı. Alıyorsunuz elinize, aldığınız gibi bitiyor. Benim gibi kitabın ortasında uzun bir ara vermek zorunda kalanlardan olursanız da kitap bitene kadar acı çekiyorsunuz. :D benim tek alışamadığım nokta karakterlerin lise öğrencisi olmasıydı sanırım. Ne bileyim zihnimde lise öğrencisi imajı çizemedim onlar için. Daha büyüklermiş gibi hissettim. Korku konusunu kafasına takan arkadaşlar için kitap korkunç değildi. (Bunu süt içerken supernatural izlemekten büyük keyif alan bir insan söylüyor. Dizinin çoğu insan için korkunç olduğunu duydum o.O O yüzden bence kendi kararınızı verin. Korkarsanız beni suçlamayın^^)
Çeviri ya da basımında bir hata ya da beni rahatsız eden bir şey görmedim ama hepinizin düşündüğü bir şeyi dile getirmek istiyorum. Orijinal kapak olaydı iyiydi bea :D
Bunları Biliyor Musunuz?
Bilmiyorsanız da artık öğreneceksiniz :P
*Yazar Anna hakkında yazarken hiç korku filmi izlememiş ya da korku temalı bir kitap okumamış.
*Tuhaf ve rahatsız edici şeylere karşı bir sevgisi var.
*Korku kitaplarını okumaya çok küçük yaşlarda başlamış. (Benim gibi birini gördüm :D 4-5 yaşında annemle korku filmi izlediğim zamanlar geldi aklıma :D hey gidi hey)
*Stilinden etkilendiği yazalar Milan Kundera (Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği kitabını yazarı), Caitlín R. Kiernan (Boğulan Kız'ın yazarı) ve belki George R. R. Martin (hangi insanı fena eden seriyi yazdığını biliyorsunuz sanırım).
*Yazarın ilk korku filmi Elm Sokağı Kabusuymuş. (Birden içim ürperdi o.O)
*Cas, kitapta, yazması en kolay karaktermiş.
*Okulda öğrendiği en harika şey matematiğin nasıl yapılacağıymış, çünkü kendi başına asla nasıl olduğunu öğrenemezmiş. (niye canım o kadarda zor bişi değil, çok sevimli bir şey matematik :3)
*Eğer Anna'yı başka bir kitaptan bir karakterle karşılaştıracak olsa Joe Hill'in Horns kitabında ki kötü adamla tanıştırırmış. Sonra da Anna'dan onu öldürmesini istermiş çünkü o karakterden nefret ediyormuş. (Hepimizin içinde bazen bazı karakterleri yavaşça işkence ederek öldürmek geçiyor. Demek ki bir yazarın bir okur olarak bir karakterden nefret etmesi böyle sonuçlar doğuruyormuş)
Tur Takvimi
12 Şubat sohbetedecekkimseyok.blogspot.com | Çekiliş
13 Şubat segesegese.blogspot.com | Ön Okuma
14 Şubat raflarinarasindan.blogspot.com
15 Şubat kutsalyorumcu.blogspot.com | Yazar Tanıtımı
16 Şubat mirielenda.blogspot.com | Alıntılar
17 Şubat thcodex.blogspot.com | Tanıtım Videoları
18 Şubat sssuigenerisss.blogspot.com | Bunları Biliyor Musunuz?
19 Şubat pinucciasbooks.blogspot.com
Son olarak Martı Yayınlarına tur konusundaki desteği için çok teşekkürler. İkinci kitabı hevesle bekliyorum. :D
Yayın Tarihi : Şubat 2014
Cas Lowood, ihbarlar üzerine hayaletlerin peşine düşerek onları yok eden bir hayalet avcısıdır. Yeni görevi ise, evine adım atan herkesi acımasızca öldüren hayalet Anna Korlov'u yakalamak ve ondan kurtulmaktır.
Fakat Cas bu kez daha önce hiç rastlamadığı türden bir hayaletle karşı karşıyadır. Anna'nın içindeki, insanları öldürme isteğinin nedenini öğrendiğinde onun hayatına ve ölümüne dair sırlarla örülü gerçekleri de su yüzüne çıkarır.
Yirmi beşten fazla dile çevrilen ve birçok ödül alan Kan Giyinmiş Kız sizleri doğaüstü fantastik kurgunun romantik öğelerle harmanlandığı sıra dışı bir hikâyeyle tanıştırıyor.
Yeni turumuzdan merhabalar!!
Farklı bir tarzla yeniden karşınızdayız. Anna Dressed in Blood bir süredir dikkatimi/dikkatimizi cezbenden bir kitaptı, merak ettiğim kitaplardan birini daha turlamış olmaktan mutluyum. :D Bazı nedenlerle kitabı bir posta yarıya kadar okuyup sonra bugün tekrar başlamam gerekti ve an itibariyle biraz geç olsa da bitirdim kendisini! Hurra hurra hey!! :P
Kitap hakkında aklımda sürekli değişen düşünceler var. O sebepten karakter analizinden çok bu evreleri paylaşmak istiyorum sizinle. :D Kitabı ilk gördüğümde sadece Anna hakkında bir kızcağızın ölümü hakkında bir şeyler okuyacağımızı, her şeyin Anna hakkında olacağını işin onunla başlayıp onunla biteceğini düşünmüştüm. Yanılmışım! İlk başladığımda, ağır derece bir Supernatural fanı olarak, Supernatural kitabı okuyor gibi hissettim. Cas, bizim Dean, Sam hiç doğmamış, Dean annesiyle birlikte hayalet avlıyor gibi. Diziyi izleyenler bilir sürekli bir yerden bir yere taşınma ve hayalet hakkında bilgi toplayıp, hayaletin olduğu yerden geçme gibi durumlar var. Hatta aklıma ilk bölümde otoyolda otostop çekip insanların arabalarına binen, onları evlerine götüren hayalet geldi direk. Ki kitapta bir otoyola musallat olan bir hayaletle başlıyor hikaye. Kitapları okurken çoğu insan gibi benimde olacak olaylar için kitap boyunca karakterler hakkında bir yol haritası çizme alışkanlığım var. Bende böyle başladım yola, gayet mantıklı ve güzel bir yol çizmiştim kendime ama yazar sağ olsun 2-3 bölümde bir beni ani köşelerden dönmeye zorladı. Tam "tamam ya bu şekilde olucak işte" değim an bir sonraki sayfada başka bir şey çıktı önüme. Bu arada kitabı okumaya devam ederken supernatural sahneleri beliriyor gözümün önünde, Anna ortaya çıktıktan belli bir süre sonra, yine Supernatural'da Bobby sonrası Hayaletli Ev bölümü geldi aklıma. Acaba Anna konaktaki o adam gibi birimi dedim. (Şu noktada Supernatural izlememiş insanların yazıya garip gözlerle baktığını görebiliyorum ve üzgünüm :/) Neyse işte zikzaklar çize çize kitabı bitirdim.
Kitabın en güzel yanı tahmin edilebilir olmamasıydı. Alıyorsunuz elinize, aldığınız gibi bitiyor. Benim gibi kitabın ortasında uzun bir ara vermek zorunda kalanlardan olursanız da kitap bitene kadar acı çekiyorsunuz. :D benim tek alışamadığım nokta karakterlerin lise öğrencisi olmasıydı sanırım. Ne bileyim zihnimde lise öğrencisi imajı çizemedim onlar için. Daha büyüklermiş gibi hissettim. Korku konusunu kafasına takan arkadaşlar için kitap korkunç değildi. (Bunu süt içerken supernatural izlemekten büyük keyif alan bir insan söylüyor. Dizinin çoğu insan için korkunç olduğunu duydum o.O O yüzden bence kendi kararınızı verin. Korkarsanız beni suçlamayın^^)
Çeviri ya da basımında bir hata ya da beni rahatsız eden bir şey görmedim ama hepinizin düşündüğü bir şeyi dile getirmek istiyorum. Orijinal kapak olaydı iyiydi bea :D
Bunları Biliyor Musunuz?
Bilmiyorsanız da artık öğreneceksiniz :P
*Yazar Anna hakkında yazarken hiç korku filmi izlememiş ya da korku temalı bir kitap okumamış.
*Tuhaf ve rahatsız edici şeylere karşı bir sevgisi var.
*Korku kitaplarını okumaya çok küçük yaşlarda başlamış. (Benim gibi birini gördüm :D 4-5 yaşında annemle korku filmi izlediğim zamanlar geldi aklıma :D hey gidi hey)
*Stilinden etkilendiği yazalar Milan Kundera (Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği kitabını yazarı), Caitlín R. Kiernan (Boğulan Kız'ın yazarı) ve belki George R. R. Martin (hangi insanı fena eden seriyi yazdığını biliyorsunuz sanırım).
*Yazarın ilk korku filmi Elm Sokağı Kabusuymuş. (Birden içim ürperdi o.O)
*Cas, kitapta, yazması en kolay karaktermiş.
*Okulda öğrendiği en harika şey matematiğin nasıl yapılacağıymış, çünkü kendi başına asla nasıl olduğunu öğrenemezmiş. (niye canım o kadarda zor bişi değil, çok sevimli bir şey matematik :3)
*Eğer Anna'yı başka bir kitaptan bir karakterle karşılaştıracak olsa Joe Hill'in Horns kitabında ki kötü adamla tanıştırırmış. Sonra da Anna'dan onu öldürmesini istermiş çünkü o karakterden nefret ediyormuş. (Hepimizin içinde bazen bazı karakterleri yavaşça işkence ederek öldürmek geçiyor. Demek ki bir yazarın bir okur olarak bir karakterden nefret etmesi böyle sonuçlar doğuruyormuş)
Tur Takvimi
12 Şubat sohbetedecekkimseyok.blogspot.com | Çekiliş
13 Şubat segesegese.blogspot.com | Ön Okuma
14 Şubat raflarinarasindan.blogspot.com
15 Şubat kutsalyorumcu.blogspot.com | Yazar Tanıtımı
16 Şubat mirielenda.blogspot.com | Alıntılar
17 Şubat thcodex.blogspot.com | Tanıtım Videoları
18 Şubat sssuigenerisss.blogspot.com | Bunları Biliyor Musunuz?
19 Şubat pinucciasbooks.blogspot.com
Son olarak Martı Yayınlarına tur konusundaki desteği için çok teşekkürler. İkinci kitabı hevesle bekliyorum. :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder