Düşmanının zayıf tarafı senin en güçlü silahın...
Orijinal Adı : Steelheart
Yazar : Brandon Sanderson
Serinin Adı : Reckoners
Seri Kitap Numarası : 1
Tür : Genç-Yetişkin, Distopya, Fantastik
Tür : Genç-Yetişkin, Distopya, Fantastik
Yayıncı : Dex Yayınları
Fiyatı : 25 TL
Sayfa Sayısı : 472
Yayın Tarihi : Ocak 2014
Yepyeni turumuzla herkese merhaba!!
Bu tur bana sadece yorum yapmak düştü ama yorumu okumaktan pişman olmayacağınızı düşünüyorum. Bugün size bir hikaye anlatacağım, steelheart'la tanışma hikayemi!! Patlatın mısırlarınızı ve bilgisayarınızın başındaki koltuklarınıza iyice yerleşin bakalım. Şimdi ufak bir yolculuğa çıkıyoruz.
Kitap konusundaki ilk izlenim, her zaman ki gibi ben distopya sevmem yahu ama okunabilecek kadar iyi göründü gözüme, ayrıca Brandon Sanderson'dan bahsediyoruz şeklindeydi. Elime kitap aldığımda ufak bir oyun oynama alışkanlığım var. Karakterler konusunda her zaman bir tahmin yürütürüm. Steelheart (çelik yürek) karakterinin baş karakter David'in ilerideki takma adı olarak değişeceğini alt ettiği epiğin özelliklerini fark etmeden edineceğini falan düşünmüştüm. Ne bileyim kitabın klasik bir omurga üzerinde bir ses dalgası gibi bir aşağı bir yukarı ilerleyeceğini sandım. Ne kadar da aptalmışım...
David'le tanışın o babasının ölümünü izleyen ve intikam arayan 18 yaşında ki normal bir genç. 10 yıl boyunca kendi intikam planını kurup fark edilmeden tüm epikler hakkında bilgi toplamış. David tam bir epiklopedi! Düşündüğünüz gibi havalı bir karakterden çok tam anlamıyla gerçek bir karakter. Sanırım kendini sevdiren yanı da daha çok burası.
Kitap inanılmazdı. Büyük, kocaman, en büyük marvel hayranlarından biri olarak tam bir marvel çizgi romanını okumak gibiydi. Buradan yetkililere sesleniyorum, filmi yapılsa bir avengers, iron man kadar gideri var, ki robert downey jr-iron man ikilisinin benim için çok özel bir yeri vardır.
Hepimiz çocukluğumuzun bir döneminde kahraman olmayı istemişizdir. Ne bileyim hep aklımızın bir kenarında olmuştur bu tip bir şey. İsteyen Amerikan kahramanlarının üzerimizdeki etkisi isteyen asırlar öncesine dayanan, çılgın dünyayı ters yüz eden dedelerimizden gelen genlerimize atsın suçu. İçimiz çoğu zaman kahramanlık hikayeleriyle kıpırdar durur ve hep onların yani iyiliğin kazanacağını insanları koruyacağını düşünürüz. Peki güç bir kahramanı yozlaştırır ise ne olur? Peki ya kahramanlar hükmetmek isterse? İşte Steelheart'ın bize sunduğu şey bu soruların cevapları. Alan Moore'un ünlü yapıtı Watchmen'de geçen bir cümle vardır ki durumu açıkça gözler önüne serer. 'Gözcüleri kim gözlüyor?' Onları engelleyecek bir şey olmadığında durum Steelheart'ta ki gibi bir hal alıyor.
Kitabın açılışı beklenenin ötesinde etkileyiciydi benim için. Kahramanlığın gerçek tanımını yapıyor aslında. İçinizi ürpertiyor. Sonrasında da kitap dur durak bilmeden nefesiniz kesilene kadar devam etmenize sebep oluyor. Kimi zaman gülerken kimi zaman başınıza bir şeylerin geleceğini düşünüyorsunuz. Kitapta bir bölüm vardı ki, o sayfalar gözyaşlarımla sırılsıklam olup biçimsiz bir hal aldı. David'in hissettiklerini kalbimin içinde hissettim. Gerçekten Steelheart'ın tekrar yaralandığını kanının aktığını görmek istedim. Yazar zaten yüksek olan paranoya seviyemi en üst sıraya taşıdığı için her sayfada yeni bir acaba dememe sebep oldu. Her şeyden herkesten şüphe eder oldum ama böyle bir son benim bile tahminlerimin ötesindeydi. Yani tahmin edemeyeceğim o kadar çok şey vardı ki.. Bir tanesini tahmin etseniz onunla gelen başka bir durum sizi şaşırtıyor. Oysa ki paranoyak bir insan olarak tüm olasılıkları düşünmek üzere özel bir durumum vardır. Bu yüzden çocuğu kitabın sonunu tahmin ederim ve sıkılmamak için daha çok eğlenceli karakterleri olan kitaplar seçerim ama bu kitabın sonu EF-SA-NE-Vİ idi!
Çok konuştum biliyorum, tamam topluyorum yazıyı. :D Öncelikle kitap için ayraç bulundurmanıza gerek yok. İhtiyacınız olmuyor. En azından benim hiç ihtiyacım olmadı. İkinci sevdiğim bir şey Dex'in epik'lerin kullandığı isimleri türkçeye çevirmek yerine orijinal haliyle bırakması. (Bkz. Steelheart) İsimler tabi ki özelliklerine uygun verilmiş ama bu halleriyle acayip etkileyici duruyorlar. Ayrıca beni taşlamayın ama erkek yazarların kitapları bir başka oluyor yahu!! Yani iliğinizde kemiğinizde hissediyorsunuz kitabı.
Neyse canım turu mümkün kılan Dex Yayınlarına teşekkürü bir borç bilirken tur yazımı ufaktan kapatıyorum. Görüşmek üzere!!!
Tur Programı
13 Ocak thcodex.blogspot.com | Kitap Yorumu - Çekiliş
14 Ocak kutsalyorumcu.blogspot.com | Kitap Yorumu - Ön Okuma
15 Ocak mirielenda.blogspot.com | Kitap Yorumu - Bunları Biliyor musunuz?
16 Ocak sssuigenerisss.blogspot.com | Kitap Yorumu
17 Ocak raflarinarasindan.blogspot.com | Kitap Yorumu - Yazar Tanıtımı
18 Ocak segesegese.blogspot.com | Kitap Yorumu - Alıntılar
19 Ocak pinucciasbooks.blogspot.com | Kitap Yorumu - Tanıtım Videoları
Yayın Tarihi : Ocak 2014
Dünyanın üstüne çöken felaketin gökyüzünde belirmesinin üzerinden on yıl geçmişti. Sıradan insanlar değişmeye başlamış, süperkahramanları andıran Epiklere dönüşmüşlerdi. Ama Epikler halkın dostu değildiler. O muhteşem yeteneklerini, güç için kullanıp insanları sömürüyorlardı.
Kimse Epiklerle savaşamazdı… Asiler hariç. Asiler bir grup sıradan insandı ve hayatlarını Epiklerin zayıf noktalarını bulup onları yok etmeye adamışlardı. David Asilere katılmak istiyordu. Çünkü Steelheartı istiyordu: yıllar önce babasını öldüren yenilmez Epiki. Bunu uzun zamandır beklemiş, planlar yapmış, dünya üzerindeki tüm Epiklerle ilgili bilgi toplamıştı.
Şimdi harekete geçme zamanıydı. İntikam zamanı...
Yepyeni turumuzla herkese merhaba!!
Bu tur bana sadece yorum yapmak düştü ama yorumu okumaktan pişman olmayacağınızı düşünüyorum. Bugün size bir hikaye anlatacağım, steelheart'la tanışma hikayemi!! Patlatın mısırlarınızı ve bilgisayarınızın başındaki koltuklarınıza iyice yerleşin bakalım. Şimdi ufak bir yolculuğa çıkıyoruz.
Kitap konusundaki ilk izlenim, her zaman ki gibi ben distopya sevmem yahu ama okunabilecek kadar iyi göründü gözüme, ayrıca Brandon Sanderson'dan bahsediyoruz şeklindeydi. Elime kitap aldığımda ufak bir oyun oynama alışkanlığım var. Karakterler konusunda her zaman bir tahmin yürütürüm. Steelheart (çelik yürek) karakterinin baş karakter David'in ilerideki takma adı olarak değişeceğini alt ettiği epiğin özelliklerini fark etmeden edineceğini falan düşünmüştüm. Ne bileyim kitabın klasik bir omurga üzerinde bir ses dalgası gibi bir aşağı bir yukarı ilerleyeceğini sandım. Ne kadar da aptalmışım...
David'le tanışın o babasının ölümünü izleyen ve intikam arayan 18 yaşında ki normal bir genç. 10 yıl boyunca kendi intikam planını kurup fark edilmeden tüm epikler hakkında bilgi toplamış. David tam bir epiklopedi! Düşündüğünüz gibi havalı bir karakterden çok tam anlamıyla gerçek bir karakter. Sanırım kendini sevdiren yanı da daha çok burası.
Kitap inanılmazdı. Büyük, kocaman, en büyük marvel hayranlarından biri olarak tam bir marvel çizgi romanını okumak gibiydi. Buradan yetkililere sesleniyorum, filmi yapılsa bir avengers, iron man kadar gideri var, ki robert downey jr-iron man ikilisinin benim için çok özel bir yeri vardır.
Hepimiz çocukluğumuzun bir döneminde kahraman olmayı istemişizdir. Ne bileyim hep aklımızın bir kenarında olmuştur bu tip bir şey. İsteyen Amerikan kahramanlarının üzerimizdeki etkisi isteyen asırlar öncesine dayanan, çılgın dünyayı ters yüz eden dedelerimizden gelen genlerimize atsın suçu. İçimiz çoğu zaman kahramanlık hikayeleriyle kıpırdar durur ve hep onların yani iyiliğin kazanacağını insanları koruyacağını düşünürüz. Peki güç bir kahramanı yozlaştırır ise ne olur? Peki ya kahramanlar hükmetmek isterse? İşte Steelheart'ın bize sunduğu şey bu soruların cevapları. Alan Moore'un ünlü yapıtı Watchmen'de geçen bir cümle vardır ki durumu açıkça gözler önüne serer. 'Gözcüleri kim gözlüyor?' Onları engelleyecek bir şey olmadığında durum Steelheart'ta ki gibi bir hal alıyor.
Kitabın açılışı beklenenin ötesinde etkileyiciydi benim için. Kahramanlığın gerçek tanımını yapıyor aslında. İçinizi ürpertiyor. Sonrasında da kitap dur durak bilmeden nefesiniz kesilene kadar devam etmenize sebep oluyor. Kimi zaman gülerken kimi zaman başınıza bir şeylerin geleceğini düşünüyorsunuz. Kitapta bir bölüm vardı ki, o sayfalar gözyaşlarımla sırılsıklam olup biçimsiz bir hal aldı. David'in hissettiklerini kalbimin içinde hissettim. Gerçekten Steelheart'ın tekrar yaralandığını kanının aktığını görmek istedim. Yazar zaten yüksek olan paranoya seviyemi en üst sıraya taşıdığı için her sayfada yeni bir acaba dememe sebep oldu. Her şeyden herkesten şüphe eder oldum ama böyle bir son benim bile tahminlerimin ötesindeydi. Yani tahmin edemeyeceğim o kadar çok şey vardı ki.. Bir tanesini tahmin etseniz onunla gelen başka bir durum sizi şaşırtıyor. Oysa ki paranoyak bir insan olarak tüm olasılıkları düşünmek üzere özel bir durumum vardır. Bu yüzden çocuğu kitabın sonunu tahmin ederim ve sıkılmamak için daha çok eğlenceli karakterleri olan kitaplar seçerim ama bu kitabın sonu EF-SA-NE-Vİ idi!
Çok konuştum biliyorum, tamam topluyorum yazıyı. :D Öncelikle kitap için ayraç bulundurmanıza gerek yok. İhtiyacınız olmuyor. En azından benim hiç ihtiyacım olmadı. İkinci sevdiğim bir şey Dex'in epik'lerin kullandığı isimleri türkçeye çevirmek yerine orijinal haliyle bırakması. (Bkz. Steelheart) İsimler tabi ki özelliklerine uygun verilmiş ama bu halleriyle acayip etkileyici duruyorlar. Ayrıca beni taşlamayın ama erkek yazarların kitapları bir başka oluyor yahu!! Yani iliğinizde kemiğinizde hissediyorsunuz kitabı.
Neyse canım turu mümkün kılan Dex Yayınlarına teşekkürü bir borç bilirken tur yazımı ufaktan kapatıyorum. Görüşmek üzere!!!
Tur Programı
13 Ocak thcodex.blogspot.com | Kitap Yorumu - Çekiliş
14 Ocak kutsalyorumcu.blogspot.com | Kitap Yorumu - Ön Okuma
15 Ocak mirielenda.blogspot.com | Kitap Yorumu - Bunları Biliyor musunuz?
16 Ocak sssuigenerisss.blogspot.com | Kitap Yorumu
17 Ocak raflarinarasindan.blogspot.com | Kitap Yorumu - Yazar Tanıtımı
18 Ocak segesegese.blogspot.com | Kitap Yorumu - Alıntılar
19 Ocak pinucciasbooks.blogspot.com | Kitap Yorumu - Tanıtım Videoları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder